Abdurrahman Dilipak kurban haberlerinden dertli!
Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, Kurban Bayramı'nda yayınlanan haberlerden şikayet ederek, "Kurban"ın gerçek anlamından bizi uzaklaştırdığına dikkat çekti.
Her Kurban Bayramı medyada
gördüğümüz haberler aynıdır. Asla şaşmaz!
Kasapların ellerinden kaçan kurbanlık hayvanlar, en güzen kavurma
tarifleri, uzmanından kurban kesim teknikleri, et pişirme tüyoları
filan falan...
Haa bir de "hayvan katliamı" duyarı yapanlarla "Bu sene de
kurban hac mevsimine denk geldi!?" geyiği yapanlar var
tabi.
Oysa kurban neydi? Bir ibadetti...
İşte bunun unutulmasından daha doğrusu unutturulmasından dertli
Abdurrahman Dilipak. Medyanın "kurban bayramını" seküler açılardan
ele alıp, ibadet ve manevi boyutunu görmezden geldiğinden
şikayetçi.
Haksız da değil hani.
Şöyle diyor bugünkü köşesinden: "Bu bayramda birileri
bu bayramın manası üzerinde durmak yerine, “acemi kasap”, “kaçan
dana”, “hayvan hakları” üzerinde duracaktır. Media siyaseti
ve tarihi magazinleştirdiği gibi dini de magazinleştirme çabasında
olacaktır. “Kurban etinin nasıl pişirileceği” filan anlatılacaktır.
Psikologlar, “çocukların kan görmesi”ni konu edinecektir. Ama
konuyu birileri hep seküler açıdan görmeye çalışacaktır. Oysa bir
ibadetten söz ediyoruz. Şüphesiz buna hiç değinen yok demiyorum,
ama eleştirim genel yaklaşımlara yöneliktir. Aslında temel olarak
kurban bir ibadettir. Elbette bunun psikolojisi, sosyolojisi,
ekonomisi, felsefesi, mantığı olacaktır ama, hepsinin ötesinde
bunun vahye ve nebevi geleneğe dayalı bir referansı olacak. Konunun
fıkhi boyutu esas alınacaktır."
Dilipak'ın bu serzenişleriyle birlikte yazısından kurbanın
anlam ve önemine binaen dikkat çektiği bir bölümü de yayınlayalım
da en azından hafızalarımız tazelensin, hissiyatımız artsın:
"İsmailî bir boyutu olmayan kurban, kasaplık bir
eylemden öte bir anlam taşımayacaktır. İşin içine insani
yardımlaşma ve vijdanı da katabilirsiniz. Bunlar kötü bir şey
olmasa da din değildir. Yardımlaşma ve vijdani sorumluluk dinden
olsa da, din bunlardan ibaret değildir ve bir eylem Allah’a
adanmamışsa dini bir değer taşımaz. Allah adı anılmadan
kesilen bir hayvan bizim geleneğimizde murdardır. Kurban, hac ile
birlikte “Allah’a yakınlaşma
eylemi”dir. Tevbe ve bağışlanma zamanıdır. Ama
aynı zamanda, bugünler ölümle ve kıyametle yüzleşme zamanıydı.
"