Abdullah Gül kitabının yazarı Ahmet Sever, Şamil Tayyar'ı 'bomba'ladı
Gündemdeki olay isim Abdullah Gül'ün eski danışmanı Ahmet Sever, CNN TÜRK'te Her Şey programında Mirgün Cabas'a konuştu
Abdullah Gül İle 12 Yıl adlı kitabı yazan Abdullah
Gül'ün eski danışmanı Ahmet Sever, CNN TÜRK'te Her Şey programında
Mirgün Cabas'a konuştu. Çarpıcı açıklamalarda bulunan Sever, Şamil
Tayyar'ın iddialarını red ederken, "Ben bu kitabı kendi irademle
kendim yazmaya karar verdim. Sayın Gül'ün en ufak bir müdahalesi
yok" dedi.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'ın "mevcut
kitabıyla da partimize bir el bombasını atmak istediğini
görüyoruz" sözlerine tepki gösterdi. Kitaba gelen
tepkileri yorumlayan Ahmet Sever "ilgi çok fazla oldu. Bu
kitap fotoğrafın bir bütünün ortaya koymaya çalıştı. Tepkiler var.
Hakeret de küfür de övgü de var." dedi. Sever, Abdullah
Gül'ün kitaba yaklaşımını "mesafeli durdu, hatta yazmasam
daha mutlu olacaktı" diyerek özetledi.
İşte Ahmet Sever'in açıklamalarından başlıklar:
ŞAMİL TAYYAR'A TEPKİ
Benim bombalarla işim olmaz. bir kitabı bombayla özdeşleştirmek hoş değil, doğru değil. Benzetme babında bile olsa çok yakışıksız...
En önemli mevzular o kitabın içinde yer alıyor.
GÜL MÜDAHALESİ OLMADI
Ben bu kitabı kendi irademle kendim yazmaya karar verdim. Sayın Gül'ün en ufak bir müdahalesi yok. Kitabın yazma fikri tamamen bana ait. Kendisiyle bunu görüştüm, bana yazma demedi; katkı da vermedi. Ama mesafeli durdu. Hatta yazmasam daha mutlu olacaktı.
Şu anda herkes bir yerini cımbızlayıp çıkarıp yorum yapıyor.
Kitabın bütününe bakmak lazım.
KİTAP SEÇİM ÖNCESİ DE ÇIKSA ZAMANLAMA MANİDAR
DİYECEKLERDİ
Seçim sonrasına bırakılmasını istedi Sayın Gül; bunda da haklı
çıktı. Seçim öncesi de çıksa "zamanlaması manedar" diyeceklerdi.
Seçim sonrasında da aynı şeyi söylüyorlar. 40 yıl sonra yazılsa da
aynı şey söyelenecekti.
KÜRT, ERMENİ VE KIBRIS MESELESİ
Kürt, Ermeni ve Kıbrıs meselesinin en önemli meseleler olduğunu
düşünüyordu. Bu sorunların giderek kangrenleştiğini düşünüyordu,
çözümüyle önünün açılacağını düşünüyordu. Futbol diplomasisi
çerçevesinde gitmesinin açılımların yolunu açacağını düşünüyordu.
Caydırmak için epey görüş belirtenler oldu. Dışişleri Bakanlığı
gitmesini istemiyordu. Güvenlik ve Azerbaycan’la ilişkilere zararı
olabileceği konusunda kaygılıydılar. “Ben
gideceğim” dedi.
ERİVAN ZİYARETİ ÖNCESİ ERDOĞAN'DAN İLGİNÇ
MESAJ!
Bir resepsiyonda, dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan, Sayın Gül’ün başdanışmanlarından birine dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’u işaret ederek ‘Ermenistan’a gitmeni o da istemiyor’ dedi. Ama o yalnız kalmasına rağmen gitti. Bu süreç protokollere giden yolu açtı.
HASAN CEMAL VE CAN DÜNDAR'A ÇOK ÜZÜLDÜ
Gazetecilerin, gazetecilik yaptığı için işsiz kalmasına çok üzüldü. Hasan Cemal ve Can Dündar’da çok üzüldü. Kendi açısından onarmak için çabası oldu. “Direneceksin kardeşim” dedi. O mesaj da iki tarafa giden bir mesajdı. Bir cumhurbaşkanı dönüp bunu söylüyorsa, ötekilere de söylüyor.
Gül fırsat kolluyor diyenler oldu. Bunu programın başında da konuşmuştuk. Son derece yanlış ve gerçekle örtüşmeyen bir şey. Kitabı bana o yazdırsa ve şu zaman çıkaralım gibi bir şey olsa bir izahı, altyapısı olabilir. Kitap yazmak tamamen benim fikrim.