Abdullah Gül, Fehmi Koru'nun fasıl gecesinde!

Fehmi Koru'nun aylık fasıl toplantılarına Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de katılmıştı. Nazlı Ilıcak da cumhurbaşkanlı Fasıl gecesinin perde arkasısını yazmış.

GAZETECİLER.COM
Fehmi Koru'nun aylık fasıl toplantılarına bu kez hayli önemli bir isim de teşrif etmişti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün katıldığı fasıl diğerlerinden daha çok dikkat çekti haliyle. Sabah yazarı Nazlı Ilıcak da fasıla katılan ağır toplardan biri olarak herkesin merak ettiği sorulara cevap vermiş köşesinde. Habertük yazarı Nihal Bengisu Karaca da gecenin davetlileri arasında yer almakla yetinmemiş fasıldan notlarını da paylaşmış okurlarıyla.

İşte cumhurbaşkanlı bir Fasıl gecesinin perde arkası.

Fasıl'da Gül de vardı
Fehmi Koru'nun aylık Fasıl toplantılarının bu defa önemli bir konuğu vardı: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül. Siyaset stresinden uzak, yumuşak bir ortamda, Gül'ün iyi vakit geçirdiğini söyleyebilirim. Konser boyunca ciddiyetini koruyan Cumhurbaşkanı yine de şarkılara mırıldanarak eşlik etti.
Bu ay, Kürdilihicazkâr fasıl yapıldı. "Sineler aşkınla inler, dideler mahmur olur / Sen içerken bezmimizde, badeler hep nur olur...", "Bir kendi gibi zalimi sevmiş, yanıyormuş / Duydum ki, şimdi beni, vefasız, anıyormuş"... Ve güftesi Ali Faik Ozansoy'a, bestesi Sadi Hoşses'e ait güzel bir şarkı: "Yıldızlı semalardaki haşmet ne güzel şey / Mehtaba dalıp yâr ile sohbet ne güzel şey / Dünyamızın üstünde bütün ruhlar uyurken / Dünyada senin âşıkın olmak ne saadet"...
Bu defa, geceye, şarkıları dilden dile, gönülden gönüle dolaşan bestekâr Amir Ateş de katılmıştı ve Fehmi Koru ile birlikte, hepimizin çok sevdiği bir şarkısını seslendirdi: "Bir kızıl goncaya benzer dudağın / Açılan tek gülüsün sen bu bağın / Kurulur kalplere sevda otağın / Kim bilir hangi gönüldür durağın"...
Her zaman katılan sanatçılar gene oradaydı: Samime Sanay, Aylin Şentürk Taşçı, Melihat Gülses, Eda Karaytuğ, Adnan Çoban, Kenan Işık, Ahmet Rasim Küçükusta...
Bu defa, yeni isimleri de gördük aramızda. Meselâ, opera sanatçısı Hakan Aysev, "Gene mevsimler geçecek" şarkısını, bir arya söyler gibi, kendi üslûbuyla yorumladı. Mazhar Alanson da, eşi Biricik ile katılmıştı. Ama o şarkı söylemedi; dinledi. Bu davetlerde, giderken, bir de "Diş kirası" veriliyor. Bu defa, hepimize sarı laleler hediye edildi. Acaba, Fehmi Koru, Mazhar Alanson'u düşünerek mi böyle bir jest yapmıştı? Mazhar Alanson'un Biricik için yazdığı o duygu yüklü satırları kim hatırlamaz: "Uykulu gözlerle döndüm rüyamdan / Sana sarı lâleler aldım çiçek pazarından / Sen olmasan buralara gelemezdim ben / Sevemezdim bu şehri anlamazdım dilinden"...
Fasılda her zaman konser düzeniyle oturuluyor. Sohbet yok, taşkınlık yok. Ama Abdullah Gül'ün mevcudiyeti, ortama daha da bir ciddiyet katmıştı sanki. Yerimden kalkmadan, uzaktan çektiğim bir fotoğrafı twitter'da paylaşınca, gazeteci Cüneyt Özdemir'den esprili bir karşılık aldım: "Nazlı Hanım, öyle bir protokol ve oturma düzeni ki, sormadan edemeyeceğim: Fasıl'a başlarken İstiklâl Marşı okundu mu?" Ve ben de cevap verdim: "Okuduk ama rast makamında. Biraz sağa, biraz sola sallandık."
İşte cumhurbaşkanlı bir Fasıl gecesinin perde arkası.

***

'Buralar eskiden dutluktu'

Nihal Bengisu Karaca - Habertürk
CUMA gecesi Fehmi Koru'nun düzenlediği ve bu kez Cumhurbaşkanı Gül'ün de teşrif ettiği fasıldaydım.
içimden, hey gidi günler hey dedim.
Eskiden Tophane'nin Asude'sinde, bir ramazan ayı eğlencesi olarak vukuu bulur, sahura kadar devam eder, sanat ya da mesaj kaygısı olmadan ilerlerdi.
Mükemmeliyetçi karakteriyle tanınan Fehmi Koru'nun elinde giderek profesyonel hale gelen etkinlik, bir süredir kahvehanelerde değil Sait Halim Paşa Yalısı gibi mekânlarda yapılıyor ve insan, "Kim davet edildiği halde gelmemiş, kim gelmek istediği halde davet edilmemiş?" spekülasyonu yapmaktan icra edilen parçalara konsantre olamıyor.
Samime Sanayii, Melihat Gülses'li taşılın tek açılımı Cumhurbaşkanı'nın katılımı olmadı, "opera açılımı" da yaşandı. Türkiye'nin Pavarotti'si olarak anılan Hakan Aysev'in Yıldırım Gürses'e ait bir şarkının modemize edilmiş versiyonuyla sahne alması, "Fasıl yüzünü Batı'ya mı dönüyor?" değerlendirmelerine neden oldu. Nazlı Ilıcak sürekli, "Fasıldayım, herkes ama herkes burada" şeklindeki "tweet"leriyle "follower"larına nitelikli katılımın dökümünü verdi.
Ezcümle "fasıl", bir "statü sembolü"ne dönüşürken görüldü.