Abdülkadir Selvi kazandı çünkü...
Abdülkadir Selvi, kendisini "aslında ne oluyor" sorusuna yanıt bulmak için takip edenlere yine derman oldu ve kazandı...
GAZETECİLER.COM
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görev süresi ve yeniden aday olma hakkı konusundaki belirsizlik hükümetin dahil olduğu bir başka gerilim konusu olarak gündemde. AYM'nin kararıyla belirsizlik gitti ama tartışma sürüyor. Kararın ardından Bekir Bozdağ'ın yaptığı açıklamayla Gül'ün Başbakan Erdoğan'a rakip olma ihtimali üzerinden yapılan yorumlar da hız kazandı. Bozdağ, AKP'nin kararın "görev 7 yıldır" bölümüne katıldığını ama Gül'e yeniden aday olma hakkı verilmesini yanlış bulduğunu vurguladı.
Gül ve Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı odaklı bir gerilim içinde olduğu ya da olabileceği yorumları giderek yaygınlık kazanırken kararın Gülen Cemaati'ne alan açtığı analizleri de dolaşıma girdi.
İddialar medyada sayısız yazı ve yoruma konu olsa da muhafazakar yazarların örtülü dili süreci okunaksız kılıyor. Öyle ki ne olup bittiğine dair en iddialı ve net yorumlar Hürriyet ya da Cumhuriyet'in yazarlarından geliyor. Muhafazakar yazarlar üzerinden ne olup bittiğini okumak hayli zor. Bazen "ne şiş yansın ne kebap" havasındalar bazen kafa karıştıracak kadar dolaylı ve belirsiz mesajlar veriyorlar... Bazen de "ne gerilimi allesen yok öyle bir şey" kıvamında bir inkarı yaşıyorlar. Yeni Şafak yazarı ve Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi de süreci yorumladığı yazısında keskin ifadelerden kaçınsa da yazının başlığıyla resmi özetlemeyi bilmiş. Neyi tartıştığımızı
Yazısının adını "Omuz omuza mı karşı karşıya mı" koyan Selvi, Gül ve Erdoğan arasındaki ilişkinin geçmişini ve diyalektiğini yorumlamış. Başlıktaki soruya ise elbette verilmesi gereken yanıtı verip "2014 sürecinde karşı karşıya değil, omuz omuza olacaklarından kuşku yok" diyerek son noktayı
Selvi, yazısının sonu ya da ortasında yeni bir şey söylemiyor. Bombayı başlıktaki tek cümle ile patlatıyor. Başlıktaki soru ile aslında neyi tartıştığımızı, meselenin ne olduğunu, neyin cevabını aradığımızı gayet açık ve dürüst bir şekilde ortaya koyuyor. Üstelik bunu başını belaya sokmadan, kimseye vurmadan yapıyor...
Abdülkadir Selvi, kendisini "aslında ne oluyor" sorusuna yanıt bulmak için takip edenlere yine derman oldu ve kazandı...
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görev süresi ve yeniden aday olma hakkı konusundaki belirsizlik hükümetin dahil olduğu bir başka gerilim konusu olarak gündemde. AYM'nin kararıyla belirsizlik gitti ama tartışma sürüyor. Kararın ardından Bekir Bozdağ'ın yaptığı açıklamayla Gül'ün Başbakan Erdoğan'a rakip olma ihtimali üzerinden yapılan yorumlar da hız kazandı. Bozdağ, AKP'nin kararın "görev 7 yıldır" bölümüne katıldığını ama Gül'e yeniden aday olma hakkı verilmesini yanlış bulduğunu vurguladı.
Gül ve Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı odaklı bir gerilim içinde olduğu ya da olabileceği yorumları giderek yaygınlık kazanırken kararın Gülen Cemaati'ne alan açtığı analizleri de dolaşıma girdi.
İddialar medyada sayısız yazı ve yoruma konu olsa da muhafazakar yazarların örtülü dili süreci okunaksız kılıyor. Öyle ki ne olup bittiğine dair en iddialı ve net yorumlar Hürriyet ya da Cumhuriyet'in yazarlarından geliyor. Muhafazakar yazarlar üzerinden ne olup bittiğini okumak hayli zor. Bazen "ne şiş yansın ne kebap" havasındalar bazen kafa karıştıracak kadar dolaylı ve belirsiz mesajlar veriyorlar... Bazen de "ne gerilimi allesen yok öyle bir şey" kıvamında bir inkarı yaşıyorlar. Yeni Şafak yazarı ve Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi de süreci yorumladığı yazısında keskin ifadelerden kaçınsa da yazının başlığıyla resmi özetlemeyi bilmiş. Neyi tartıştığımızı
Yazısının adını "Omuz omuza mı karşı karşıya mı" koyan Selvi, Gül ve Erdoğan arasındaki ilişkinin geçmişini ve diyalektiğini yorumlamış. Başlıktaki soruya ise elbette verilmesi gereken yanıtı verip "2014 sürecinde karşı karşıya değil, omuz omuza olacaklarından kuşku yok" diyerek son noktayı
Selvi, yazısının sonu ya da ortasında yeni bir şey söylemiyor. Bombayı başlıktaki tek cümle ile patlatıyor. Başlıktaki soru ile aslında neyi tartıştığımızı, meselenin ne olduğunu, neyin cevabını aradığımızı gayet açık ve dürüst bir şekilde ortaya koyuyor. Üstelik bunu başını belaya sokmadan, kimseye vurmadan yapıyor...
Abdülkadir Selvi, kendisini "aslında ne oluyor" sorusuna yanıt bulmak için takip edenlere yine derman oldu ve kazandı...