ABD medyası Ankara'ya ne mesajı veriyor?
ABD'nin dünyaca ünlü New York Times, Wall Street Journal ve Washington Post gibi gazetelerinde çıkan MİT haberleri bize ne anlatıyor? Ergun Babahan yorumladı...
GAZETECİLER.COM
ABD basınında son dönem çıkan Türkiye-MİT-Hakan Fidan konulu haberleri yorumlayan T24 yazarı Ergun Babahan Beyaz Saray'ın vermek istediği mesaja dikkat çekti.
New York Times, Wall Street Journal ve Washington Post gibi önemli gazetelerin ardı ardına yayınladıkları haberlerin birer tesadüf olmadığını vurgulayan Babahan Beyaz Saray'ın bir mesaj vermek istediğini söyledi. "Bu haberler size bir şey anlatmaya çalışıyor…" diyen Babahan Ankara'nın ABD'nin mesajları karşısındaki kayıtsızlığını eleştirdi. "Sizin İstanbul-Diyarbakır çapında kurmaya çalıştığınız oyunu, Ortadoğu’dan Güney Amerika’ya uzanan bir coğrafyada her gün yeniden kuran bir oyuncu." diyerek ABD'yi tarif eden Babahan "(ABD) Size medya üzerinden ayar vermeye başlamışsa, bilin ki ilişkileriniz nahoştur." diye devam etti.
İşte Babahan'ın yazısındaki ilgili bölüm:
Amerika’nın Türkiye’ye yönelik mesajlarının bu tarihten sonra sertleşmesi de tesadüf değil.
Bunların üzerine bir Çin füzeleri kararı gelmesi, bunların üzerine tuz biber ekti.
Peki, Amerika’nın tavrı bu kadar önemli mi diye sorabilirsiniz…
Olmasaydı, Erdoğan ve ekibi daha 2002’de, seçimler öncesinde ABD’nin onayını almak için Washington ve Beyaz Saray’ın kapısını aşındırmazdı.
Öyle olmasa, Mayıs ayındaki ziyaret sırasında ‘Beraber ıslandık yağan yağmurda’ şarkıları söylenmez, Washington fethedilmiş havası verilmezdi.
Eski gücünde olmasa da, Ortadoğu’nun polisi olma rolünden sıkılmış olsa da, Asya’yı daha cazip bulmaya başlasa da, üyesi olduğunuz kulübün hala tek patronu var.
Sizin İstanbul-Diyarbakır çapında kurmaya çalıştığınız oyunu, Ortadoğu’dan Güney Amerika’ya uzanan bir coğrafyada her gün yeniden kuran bir oyuncu. Dünyanın algısı da, parası da, en güçlü silahı da, ordusu da onun elinde.
AK Parti’nin iktidara geliş sürecinde de, “Niye hep Batı’ya bakıyoruz? Hindistan-Çin ve Rusya ile işbirliği düşünmüyoruz?” diye soran askeri kanadın yargı eliyle tasfiyesinde de en önemli rollerden birini oynayan bir merkez bu.
Size medya üzerinden ayar vermeye başlamışsa, bilin ki ilişkileriniz nahoştur. Washington’la ilişkilerin nahoş olması ise dış borç sarmalında yaşayan, güvenliğinden teknolojiye kadar her alanda Batı’ya bağlı olan bir ülke için hoş değildir.
Unutmayın, görev süresini tamamlayan Bill Clinton, kendisine yeni dönemde nasıl davranması gerektiğini soran dönemin İngiltere Başbakanı Tony Blair’e yeni Başkan Bush’u kastederek ‘Yeni gelen adamla iyi geçin’ tavsiyesi vermişti.
Bu haberler size bir şey anlatmaya çalışıyor…
ABD basınında son dönem çıkan Türkiye-MİT-Hakan Fidan konulu haberleri yorumlayan T24 yazarı Ergun Babahan Beyaz Saray'ın vermek istediği mesaja dikkat çekti.
New York Times, Wall Street Journal ve Washington Post gibi önemli gazetelerin ardı ardına yayınladıkları haberlerin birer tesadüf olmadığını vurgulayan Babahan Beyaz Saray'ın bir mesaj vermek istediğini söyledi. "Bu haberler size bir şey anlatmaya çalışıyor…" diyen Babahan Ankara'nın ABD'nin mesajları karşısındaki kayıtsızlığını eleştirdi. "Sizin İstanbul-Diyarbakır çapında kurmaya çalıştığınız oyunu, Ortadoğu’dan Güney Amerika’ya uzanan bir coğrafyada her gün yeniden kuran bir oyuncu." diyerek ABD'yi tarif eden Babahan "(ABD) Size medya üzerinden ayar vermeye başlamışsa, bilin ki ilişkileriniz nahoştur." diye devam etti.
İşte Babahan'ın yazısındaki ilgili bölüm:
Amerika’nın Türkiye’ye yönelik mesajlarının bu tarihten sonra sertleşmesi de tesadüf değil.
Bunların üzerine bir Çin füzeleri kararı gelmesi, bunların üzerine tuz biber ekti.
Peki, Amerika’nın tavrı bu kadar önemli mi diye sorabilirsiniz…
Olmasaydı, Erdoğan ve ekibi daha 2002’de, seçimler öncesinde ABD’nin onayını almak için Washington ve Beyaz Saray’ın kapısını aşındırmazdı.
Öyle olmasa, Mayıs ayındaki ziyaret sırasında ‘Beraber ıslandık yağan yağmurda’ şarkıları söylenmez, Washington fethedilmiş havası verilmezdi.
Eski gücünde olmasa da, Ortadoğu’nun polisi olma rolünden sıkılmış olsa da, Asya’yı daha cazip bulmaya başlasa da, üyesi olduğunuz kulübün hala tek patronu var.
Sizin İstanbul-Diyarbakır çapında kurmaya çalıştığınız oyunu, Ortadoğu’dan Güney Amerika’ya uzanan bir coğrafyada her gün yeniden kuran bir oyuncu. Dünyanın algısı da, parası da, en güçlü silahı da, ordusu da onun elinde.
AK Parti’nin iktidara geliş sürecinde de, “Niye hep Batı’ya bakıyoruz? Hindistan-Çin ve Rusya ile işbirliği düşünmüyoruz?” diye soran askeri kanadın yargı eliyle tasfiyesinde de en önemli rollerden birini oynayan bir merkez bu.
Size medya üzerinden ayar vermeye başlamışsa, bilin ki ilişkileriniz nahoştur. Washington’la ilişkilerin nahoş olması ise dış borç sarmalında yaşayan, güvenliğinden teknolojiye kadar her alanda Batı’ya bağlı olan bir ülke için hoş değildir.
Unutmayın, görev süresini tamamlayan Bill Clinton, kendisine yeni dönemde nasıl davranması gerektiğini soran dönemin İngiltere Başbakanı Tony Blair’e yeni Başkan Bush’u kastederek ‘Yeni gelen adamla iyi geçin’ tavsiyesi vermişti.
Bu haberler size bir şey anlatmaya çalışıyor…