Ertuğrul Özkök bu sefer Güney Afrika'dan"ABD gazetecilerinin örgütlere döndüğünü" bildirdi...
Dünyanın en yaygın ve çok üyeli gazetecilik meslek örgütü olan WAN-IFRA’nın yıllık kongresine katılan Ertuğrul Özkök, "Amerikan gazetecilik kuruluşları ve gazeteleri, yıllardır ihmal ettikleri gazetecilik meslek örgütlerine yeniden dönüyor" dedi.
ÖRGÜTLERE NEDEN DÖNÜYORLAR?
Özkök, örgütlere dönüşün nedenini de toplantıyı izleyen Türk gazeteci Garbis Keşişoğlu’nun ağzından verdi:
"Dönüşün nedeni Trump faktörü... Amerika’nın önde gelen medya kuruluşlarını alarma geçirdi. Basın özgürlüğü kavramının tehdit altında olduğunu gördükleri için de gazetecilik meslek kuruluşlarına olan ilgileri arttı."
İşte Ertuğrul Özkök'ün yazısının konuyla ilgili bölümü:
ABD GAZETELERİNİN ÖRGÜTLERE DÖNÜŞÜ
ÜÇ günden beri Güney Afrika’nın Durban şehrindeyim.
Dünyanın en yaygın ve çok üyeli gazetecilik meslek örgütü olan WAN-IFRA’nın (World Association of Newspaper) yıllık kongresi burada yapılıyor.
800’den fazla gazete sahibi ve editör burada.
*
Şimdi vereceğim haberi, belki de bu yorumuyla ilk benden okuyacaksınız.
Haber ve yorumum şu:
Amerikan gazetecilik kuruluşları ve gazeteleri, yıllardır ihmal ettikleri gazetecilik meslek örgütlerine yeniden dönüyor.
*
İşte bunun iki çarpıcı örneği.
Dünyada 14 bine yakın gazete, dergi ve yayın kuruluşunun temsil edildiği Dünya Yayıncılar Birliği’nin başkanlığına önceki günden itibaren bir Amerikalı getirildi.
*
Hem de öyle böyle bir Amerikalı değil.
Adı Michael Golden...
Geçen yılın sonuna kadar New York Times’ın başkan yardımcısıydı.
2003 yılından beri her gün Türkiye’de de yayınlanan International New York Times’ın yayıncısıydı.
New York Times’ın sahibi olan Ochs-Sulzberger ailesinin dördüncü kuşaktan bir üyesi.
Amerikalıların gazetecilik örgütlerine dönüşünü gösteren ikinci işaret ise yine Durban’da geldi.
Dünyanın en yaygın editörler kuruluşu olan WEF’in (Dünya Editörler Forumu) başkanlığına da yine bir Amerikalı gazeteci geldi.
*
Onun adı da Dave Galloway...
Gazeteciliğe muhabirlikten başlamış. Çin’in Gezi olayları sayılan Tiananmen Meydanı olayından 2 ay önce Bejing’de gazetesinin ofisini açmış.
USA Today gazetesinin genel yayın yönetmenliğini yaptı.
Daha sonra TheStreet adlı bir ekonomi sitesi kurmak için o görevinden ayrıldı.
*
Ayrıca bu yıl Dünya Editörler Forumu’nun yönetim kuruluna 5 yeni üst düzey gazeteci ve teknoloji şirketi yöneticisi katıldı.
Aralarında USA Today’in yeni genel yayın yönetmeni olan Joanne Lipman da var.
‘BASIN HALKIN DÜŞMANI’ LAFINI İLK KİM KULLANDI
HEM Amerikan gazetecileri, hem de öteki ülkelerden gelen gazeteciler Başkan Trump’ın şu sözüne takılmışlar:
“Basın halkın düşmanıdır.”
*
Dediğim gibi Amerikalılar Trump etkisini hissetmeye başlamışlar.
Önceki akşamki WAN Yönetim Kurulu yemeğinde Amerikalı bir gazete sahibi şunu söyledi:
“Özellikle iki gazete topun ağzında. Trump bir gün New York Times’a takıyor, bir gün Washington Post’a...”
*
Dünkü oturumda bir başka Amerikalı gazeteci ise ilginç bir bilgi verdi.
“Basın halkın düşmanıdır”lafını ilk kullanan eski Venezuela diktatörü Chavez’miş. Trump ondan kopya etmiş...
*
Vay vay vay, demek ki diktatörlükler artık Amerika’ya kavram ve ideoloji ihraç etmeye başlamış...
ANALİZ: AMERİKALILAR NEDEN DÖNDÜ
- BURADA benim ve yıllardır bu toplantıları izleyen gazeteci Garbis Keşişoğlu’nun izlenimi şu:
Dönüşün nedeni Trump faktörü...
Amerika’nın önde gelen medya kuruluşlarını alarma geçirdi.
Basın özgürlüğü kavramının tehdit altında olduğunu gördükleri için de gazetecilik meslek kuruluşlarına olan ilgileri arttı.
Çünkü baskıcı rejimlerin basın ve düşünce özgürlüklerine karşı başlattıkları uygulamalar giderek yayılıyor.