A. Turan Alkan
Zaman
Bugünden daha "genç" olduğu yıllarda MHP'ye yakınlığı ile bilinen A Turan Alkan son yılların "En başarılı Demokrat" yazarlarından biri...
Hele yazı dilindeki alegori ve ironi; meslektaşımızın mizahi yönündeki zenginliği de ortaya çıkadığı için demokrat karakteri daha da belirginleşiyor...
Bugünkü Zaman'da "Bir dövüş sanatı olarak mizah" başlığı altında yayımlanan makalesi, bir zamanlar siyasi sağ (daha da milliyetçi, muhafazakâr ve İslâmcı sağ) yelpazenin ortak özelliği olan "Hoşgörü Fukaralığı"nın giderek nasıl da solun temel karakteri haline dönüştüğünü anlatıyor...
Nitekim Alkan da makalesine şöyle başlıyor:
Mûtad bugüne kadar şöyleydi: Nedense hep solcu bir karikatürist, muhafazakâr bir politikacıyı “eleştiren” veya manevi değerleri yargılayan bir şeyler çizer; bunun üzerine bizim cenah küplere biner, “Nedir bu densizlik!” yollu öfkeli ve düz köşe yazıları döşenir ve bu arada eleştirilen siyasetçi, “Kişilik haklarıma zarar verildi” gerekçesiyle dava açardı. Bunun üzerine sol cenahın kalemşörleri, “Ovv, my Gad; şu bizim sağcılar fikir haklarına saygıyı ve eleştiriye tahammülü ne zaman öğrenecekler!” diye “cık cık cık” vezninde eğitici yazılar kaleme alarak “Demokrasi böyle bir şeydir azizim” diye öğüt verir, “Takunya ile çağdaş dünyaya girilmez!”le biten karamsar yorumlar döktürürlerdi.
Nasıl buldunuz bu girişi?..
Aynen: Yerden göğe kadar haklı ve doğru...
O halde Alkan'ın makalesinin tamamını okumanızı tavsiye ediyorum zira bugünün "Köşe Yazarı" A. Turan Alkan'dır...
Hele yazı dilindeki alegori ve ironi; meslektaşımızın mizahi yönündeki zenginliği de ortaya çıkadığı için demokrat karakteri daha da belirginleşiyor...
Bugünkü Zaman'da "Bir dövüş sanatı olarak mizah" başlığı altında yayımlanan makalesi, bir zamanlar siyasi sağ (daha da milliyetçi, muhafazakâr ve İslâmcı sağ) yelpazenin ortak özelliği olan "Hoşgörü Fukaralığı"nın giderek nasıl da solun temel karakteri haline dönüştüğünü anlatıyor...
Nitekim Alkan da makalesine şöyle başlıyor:
Mûtad bugüne kadar şöyleydi: Nedense hep solcu bir karikatürist, muhafazakâr bir politikacıyı “eleştiren” veya manevi değerleri yargılayan bir şeyler çizer; bunun üzerine bizim cenah küplere biner, “Nedir bu densizlik!” yollu öfkeli ve düz köşe yazıları döşenir ve bu arada eleştirilen siyasetçi, “Kişilik haklarıma zarar verildi” gerekçesiyle dava açardı. Bunun üzerine sol cenahın kalemşörleri, “Ovv, my Gad; şu bizim sağcılar fikir haklarına saygıyı ve eleştiriye tahammülü ne zaman öğrenecekler!” diye “cık cık cık” vezninde eğitici yazılar kaleme alarak “Demokrasi böyle bir şeydir azizim” diye öğüt verir, “Takunya ile çağdaş dünyaya girilmez!”le biten karamsar yorumlar döktürürlerdi.
Nasıl buldunuz bu girişi?..
Aynen: Yerden göğe kadar haklı ve doğru...
O halde Alkan'ın makalesinin tamamını okumanızı tavsiye ediyorum zira bugünün "Köşe Yazarı" A. Turan Alkan'dır...