65 yıllık CHP'li Öymen'den kurultay yorumu
CHP Kurultayı'nda Divan Başkanlığı yapan, 62 yıllık siyasi çınar Altan Öymen ortaya çıkan tablodan memnun: İyi bir sentez oldu.
GENÇ BİR KADIN PARTİLİ DAHA İYİ OLMAZ MI?
Öymen ile uzun bir süreden sonra 'çarşaf liste' uygulamasının gerçekleştiği, liste savaşlarının yaşandığı CHP kurultayını konuştuk. Kılıçdaroğlu 'ndan Divan Başkanlığı önerisini alan Öymen'in ilk sözleri, "Bir genç, tercihan da bir kadın olsa daha iyi olmaz mı" olmuş. Ancak "Divan'da kadınların da olacağı" söylenmiş.
Öymen bu kez, 'uzun zamandır parti içinde aktif olmadığı için bazı kuralların değişmiş olabileceğini' söylemiş. Ama sonra gazetelerdeki haberlerden kendisinin aday gösterileceğini anlamış: "Tabii memnun oldum. Sorumluluk isteyen bir görev."
1950'DE PARTİYE GİRDİ GENEL BAŞKAN BİLE OLDU
1950'de girdiği CHP 'de en alt birim olan ocak örgütlerinde başkanlıktan başlayıp, genel başkanlığa kadar her kademede çalıştığını anlatan Öymen, "Kurultay başkanlığı hiç yapmamıştım. Adaylığım ortaya çıkınca hazırlanmaya başladım. Yeni tüzük, kurultay yönetmeliği, içtüzük... Kongrede nasıl konuşulur, nasıl yeterllik önergesi verilir... Bir gün oturup ders çalıştım" dedi.
"İLERİDE ERKEKLERE KOTA GELEBİLİR "
Öymen, Divan'da yerini aldıktan sonra gördüğü manzarayı şöyle
dile getirdi: "1950'den beri hiç böyle bir manzara
hatırlamıyorum. Arada bir kadın olurdu nazar boncuğu gibi. Şimdi
ben konularını bilen iki siyasetçi hanım, Özlem Çerçioğlu ve Fügen
Kara ile kongreyi yönettim. Divan'daki diğer arkadaşlar da işini
biliyordu. İşim kolay oldu.
Delegeler arasında da eskiye göre kadın çoktu. 2008'deki kurultayda bir konuşma yapmıştım. Kürsüden salona baktığımda birden görüntü etkiledi ve 'buradan baktığınızda bir erkekler topluluğu var karşınızda bir iki tane de nazar boncuğu gibi kadın var' dedim, bunu böyle eleştirdim. Şimdi nazar borcuğu değil kadınlar... Çok değişmişti manzara. 18-30 yaş arası gençler de delege seçilmişlerdi."
Kadın ve gençlerin artışında, tüzük değişikliği ile getirilen 'kota'nın büyük etkisi olduğunu belirten Öymen, "Hiç kota olmasaydı da 52 kişilik listede galiba 15 kadın yer alacaktı. Ama yüzde 33'lük cinsiyet kotası kadın devrimi gibi oldu. İlerde kotaya gerek kalmayacak. Hatta bir gün öyle olur ki erkekler de cinsiyet kotasından yararlanabilir" diye konuştu.
'TEK ADAM
KONUŞMAZ"
İlk gün 8-9 saat Divan kürsüsünde oturan, 2. gün sabaha kadar
çalışma sürdüğü için ancak 2,5 saat uyuyabilen Öymen, uzun aradan
sonra 'kavgasız' yapılan kurultay için, "Olması gerektiği
gibi" diyor. 'Demokrasi ve değişim' temasının son derece
iyi olduğunu söyleyen Öymen, kurultayların sadece genel başkanların
konuştuğu zeminler olmaması gerektiğini belirterek, Divan olarak 30
kişiye söz verdiklerini hatırlatıyor: "7 kişi konuştuktan
sonra 'yeterlilik önergesi' geldi. Ancak 'hemen işleme konması'
için haber gönderdim ve isteyenlere konuşma fırsatı
verdik."
'Çarşaf liste' uygulaması nedeniyle çok aday çıktığını anımsatan Öymen, "Bu kadar aday olur mu, deniyor ama demokrasi de bu. Blok listeyi düşündüm. Sizin elinizde bir blok liste olacak genel başkan listesi onu atayacaksınız. Bunun adı seçim değil ki. Sadece genel başkan düşünür, genel başkan tayin eder öbürlerine de hiç bir şey düşmez gibi" diye konuştu. Kurultay salonunda seçimler için renkli kampanyalar olduğunu, bunun da çok hoşuna gittiğini anlatan Öymen, "Demokrasinin güzelliğini anlıyor insan. Bu CHP 'de epey azalmıştı" dedi.
"HATAYI SEÇİM KURULU
YAPTI"
Seçim sonuçlarının beklenenden kısa sürede açıklandığını söyleyen
Öymen, sonuçlar için 2-3 gün beklenen İstanbul İl Kongresi'nin de
kurultay için büyük bir tecrübe olduğunu, delegelerin bu kez daha
hızlı ve dikkatli oy kullandığını ve geçersiz oyların da daha az
olduğunu belirtti. Öymen, tartışılan bir konuya da açıklık
getirerek, kurultay gecesi açıklanan sonuçların daha sonra
değişmesinin Divan'dan değil seçim kurulundan kaynaklandığını
söyledi.
İlhan Cihaner ve Fikri Sağlar'ın anahtar listede olmamasına
rağmen yönetime girmesini 'büyük başarı' olarak niteleyen
Öymen, CHP 'nin yeni yönetimini de "Çok güzel bir
sentez oluşturuyorlar. Aslında temelinde çağdaşlaşma yolunda giden
insanlar bunlar" diye yorumladı.