28 Şubat'ın '<font color='#FF0000'>ezik, sinik</font>' muhafazakarları
Enteresan çünkü sanki köşe yazarı değil muhtemel davanın akıl hocası gibi yazmış... Enteresan çünkü muhafazakar kalemlere de aba altın sopa göstermiş.
GAZETECİLER.COM - Zaman yazarı
İhsan Dağı'nın bugünkü yazısı bize enteresan geldi.
Enteresan, çünkü
bir yandan savcılara
"bunu cadı avına" döndürmeyin derken, öte yandan
28 Şubat'ta sessiz kalan muhafazakar kalemlere
"sinik, ezik, korkak" diyerek parmak sallamış.
Yazısında bu satırlar kadar dikkat çeken bir diğer nokta ise
savcılara verdiği tavsiyeler... Adeta "akıl hocalığı" yapmış ve
davanın sınırlarını çizmiş, tuzakları işaretlemiş, yapılmaması
gereken hataları vurgulamış.
HÜKÜMET
BU DAVAYI İSTEMİYOR MU?
28 ŞUBAT'IN EZİK MUHAFAZAKARLARI |
İhsan Dağı'nın yazısında öne çıkan bir diğer nokta da 28 Şubat
sürecindeki muhafazakar camiaya yönelik şu satırları oldu; 'Aman kurcalamayalım' diyenlerin '28 Şubat karneleri'ne bakmak lazım. 28 Şubat döneminde Kanal 7'de haberleri sunan ve program yapan Ahmet Hakan o günlerde meğer 'programına çıkaracak konuk bulamaz hale gelmiş'. Peki 28 Şubat geçip, mağdurları iktidar olunca ortaya çıkan 'muhafazakâr demokrat' bürokratlar, gazeteciler, akademisyenler, işadamları neredeydiler Allah aşkına o günlerde? 28 Şubat'ın darbecileri yargılansın. Peki, sinikleri, ezikleri ve korkakları ne yapalım? Onları da en azından biraz tanısak... |
İhsan Dağı'nın bu yazısında bir paragraf var ki ayrı bir dikkat
istiyor. Çünkü 28 Şubat
soruşturmasına ilişkin muhtemel bir sıkıntının izini
taşıyor yazdıkları. Anladığımız kadarıyla iktidar bu davaya çok da
hevesli değil. İhsan Dağı da 'bu
isteksizliğin" işaretlerini taşıyan şu satırları not
düşmüş;
"(...) Ama belli olmaz, 'memleketi germeyelim'
edebiyatının arkasına sığınıp yargılama sürecini
'başkaları'na yıkmaya kalkışanlar çıkabilir. Bu
tuzağa hükümetin düşeceğini sanmam. Siyasî irade ve desteği adil
bir yargılama için göstereceklerinden kuşku duymam. Aksi
bir tutumda 'Stockholm sendromu'nun bütün semptomlarını göstermiş
olurlar ki biz de hastalığın adını kolayca
koyarız."
SAVCILARA TAVSİYELER
Zaman yazarı İhsan Dağı'nın 28 Şubat soruşturmasına ilişkin
savcılara verdiği rotaya dönecek olursak... "Soruşturma
başladı, yakında ifadeler alınmaya başlar" diyerek
yakında patlayacak fırtınanın işaretini veren Dağı, şöyle devam
ediyor;
"(...) Bu süreçte; 'çok gürültü kopar' diyerek
soruşturmaya sıcak bakmayanlar, yavaşlatmaya çalışanlar, hatta
hedefinden ve doğru adresinden saptırmak isteyenler olabilir.
Bunların üstesinden eminim yargı gelecektir. Yine
de bu tür 'siyasal' davalarda kamuoyu desteği ve siyasî iradenin
şart olduğunu unutmayalım.
Bunu sağlamanın yollarından birisi yargının 'sağlamcı' olması, davanın sulandırılmasını önlemesi. Geçen hafta dikkat çektiğim gibi, 'özenli, dikkatli ve temiz bir soruşturma ve yargılama olmalı'. Sürecin meşruiyetine gölge düşürücü atraksiyonlardan kaçınmak, davayı bir 'cadı avı'na çevirmemek şart.
İfadeye çağırmalarda ve özellikle de tutuklamalarda
açıklaması zor, meşruiyeti sorgulanır işler yapılırsa hem
böylesi önemli bir 'temizlik hamlesi'ne yazık olur, hem de
Ergenekon ve Balyoz yargılamalarına ilişkin şüpheler
uyandırılır.
MİT KRİZİNDEN DERS
ÇIKARILMIŞTIR
Ancak her durumda dava süreci yol almaya başladığında değişik
'psikolojik operasyonlar'ın sahneye konulmasına da şaşırmayalım.
Kim bilir savcılar ve hakimlerle ilgili neler söyleyecekler. Bundan
da bir 'cemaat-AK Parti' kavgası çıkarmayı başararak selamete
ermeyi planlayanların olacağından ben kuşku duymuyorum. Ama umulur
ki son MİT krizinde yaşananlardan herkes bir ders çıkarmıştır.
DAVANIN SINIRLARI
Cuma günü yazdım: "Ne Ergenekon, ne Balyoz, ne 27 Nisan; Türkiye'nin temizlenmesi için asıl dönüm noktası 28 Şubat davası olacak." Hakikaten temiz, şeffaf, darbe tehditlerinden arınmış bir Türkiye kurmak adına kılı kırk yararak yürütülmesi gerek bu sürecin. Tabii ki suçluların ve sorumluların üzerine gidilmesinde tereddüt edilmemeli. Ancak, iş 28 Şubat'ı destekleyenlere kadar götürülürse yargılama çığrından çıkabilir. Böyle bir durumda medya, sivil toplum, siyaset ve iş çevrelerinde binlerce kişiyi soruşturma konusu yapmanız gerekir. Yargı, 28 Şubat'a 'destek' verenlerin değil, darbeyi fiilen yürütenlerin ve bunlarla operasyonel işbirliği yapanların üzerine gitmeli.