2014'te televizyona hangi formatlar damga vuracak?

Sina Koloğlu, 2014'te televizyon sektörüne damga vuracak yeni formatları yazdı.

GAZETECİLER.COM
Dünyada bu yıla da damgasını vuracak televizyon programlarında hangi     formatlar revaçta? Peki dünyada ve bizde izleyici nelere meraklı? Milliyet'in usta TV yazarı Sina Koloğlu, 2014'te televizyon sektörüne damga vuracak yeni formatları yazdı.

İşte Koloğlu'nun yazısı:

EDEBİYAT UYARLAMALARI
Uyarlamalar sadece bizde değil; birçok ülkede yeniden keşfedilen bir format oldu. Çizgi roman yaratIcısı Marvel imzalı‘The Avengers’ filminin dizisi     yapıldı: ‘Marvel’s Agents Of S.H.I.E.L.D’...
İspanya’nın en çok satan kitaplarından ‘The Time in Between / El     Tiempo Entre Costuras’ın da dizi uyarlaması çok ses getirdi. Maria Duenas’ın 2009’da yazdığı kitap, ülkede 1 milyon sattı.
Bizde Nermin Bezmen’in çok satan kitabı ‘Kurt Seyit ve Şura’dan uyarlanan dizi de benzer bir beklenti içinde. Güncel yazarlardan pek uyarlama olmuyor bizde.
Fox, Charles Dickens’ın romanı ‘Düşler ve Umutlar’ın yerli versiyonunu çekiyor. Galiba en çok ‘roman uyarlaması’ dizi çeken ülkelerdeniz.
Bizde iki ülke dizilerinden yapılan uyarlamalar dikkat çekiyor: Güney Kore ve Danimarka. ‘Güneşi Beklerken’ bir Kore dizisi uyarlaması mesela. Bizde de çok seviliyor Kore dizileri. Uyuyor hikayeleri.
Bir de bize uymayan ‘soğuk’ bir ülkenin dizileri var; Danimarka. Ama bu ülkenin dizileri özellikle ABD ve Avrupa’da iyi iş yapıyor.
Bizde bir ‘Cinayet’ denemesi oldu ‘Forbrydelsen’ dizisinden uyarlandı. Açıkçası dizinin durumu öyle parlak görünmüyor. Ben, “Bizim seyirci istemiyor” bahanesini sevenlerden değilim; uğraşmak lazım.
Neyse konuya dönersek... Kore dizisi ‘Nine-Nine Times Time Travel’ı, Amerikan ABC kanalı yeniden çekecek. Danimarka dizisi ‘Legacy’, İngiltere ve Avustralya pazarından talep aldı. O da aranılan dizilerden.

BİZDEN DAHA ZEKİLER
“Seyirci bunu istiyor”un en talihsiz örnekleri bizde komedide yaşanıyor. Hadi dramada biraz ‘entel’ soslar katmak mümkün. Ama komedide ‘halkın beğenisi’nin karşılığı, ‘zeka özürlülüğü’ oluyor maalesef.
Batıda şu sıralar iki formatın örnekleri     konuşuluyor: Belçika fıkraları (hani bizim Laz fıkraları gibi) ve Philippe Geubels adlı komedyenin sunduğu ‘Geubels Ende Belgen’ adlı     televizyon şovu. Bir başka komedyen John Bishop’ın şovları da ‘İngiliz mizahı’ örnekleri olarak büyük beğeni alıyor.
Bizde bir tek ‘Güldür Güldür’ var; bu tarza yakın. Bazen ara sıra iyi skeç örnekleri oluyor. Zeka düzeyi yüksek. Ama genelde “Halkımız buna gülüyor” diye çıta yükseltilmiyor.

MERAKIN HER TÜRLÜSÜ
Bu tarz örnekler de çok izleniyor Avrupa’da. Alkolün organları ne yaptığı sorusuna bir grup gönüllü katılarak cevap aranmış.     Filme alınmış; ‘Fylla’ adında bir yapım olarak Norveç’te yayınlanıyor. Gençler büyük ilgi gösteriyormuş.
‘Eureka’ ise bir başka ‘merak’ yapımı. İnfografik program. “Dünya Kupasını kazanabilir miyim?” sorusuna cevap aranıyor mesela. Matematik formülleri ustalıkla resmediliyor ve ekranda sunuluyor. Bu değişik program da çok izleniyor.
Bizde pek yok. Daha çok ev yapımı,     mobilya pazarlama seviyesindeyiz! Yabancı belgesel kanallarını izleyenler, benzer yapımlarla fazlasıyla karşılaşabiliyor.

GEVŞEME PROGRAMLARI
Mesela Norveç kamu televizyonu NRK, ülke çapında bir örgü yarışması yapmış     ‘National Kitting Evening’ adıyla. ‘Utopia’     ise ideal toplumu arayanların yarıştığı bir     reality şov...
Biz pek gevşemeyi, hayal kurmayı sevmeyiz. Hareket olmalı, biz ‘kömür-makarna’ gerçeğiyle yaşıyoruz çünkü...