'2014 medya çalışanları için .......... bir yıldı' Boşluğu siz doldurun!

Sonuçta bu yazı, medya çalışanlarının 2014 yılını özetlemek için küçük bir denemeydi. Bu seneye bir sıfat bulmayı ve başlıktaki boşluğu tamamlamayı siz okurlara bırakıyorum.

"2014 Medya Çalışanları İçin ........... Bir Yıldı" diye başladığı yazısında "Boşluğu siz doldurun" diyen Aslı Tunç, "ülkemiz medya meseleleri açısından hiç de "harika" bir yıl falan geçirmedi. Parçası olanları da pek hayırla anmıyoruz doğrusu. Tam tersine her anlamda berbat bir yıl geçirdik" yorumunu yaptıktan sonra,  "Sonuçta bu yazı, medya çalışanlarının 2014 yılını özetlemek için küçük bir denemeydi. Bu seneye bir sıfat bulmayı ve başlıktaki boşluğu tamamlamayı siz okurlara bırakıyorum." yazdı.

İşte Aslı Tunç'un için kaleme aldığı o yazı:

Sene sonları gelip çattığında en çok sevdiğim şey, o yılın genel değerlendirmesini yapan yazılar ve programlar olur hep. Ülke ve dünya olarak nasıl bir dönem geçirdiğimize bakıp daha iyi zamanlar için dilekler tutar, umut besleyen sözler veririz. Şimdilerde Facebook'ta dolaşan "Harika Bir Yıldı! Parçası Olduğun için Teşekkürler" yazan ve herkesin mutlu fotoğraflarıyla dolu bir albüm yaratmasını sağlayan uygulama da bu işin sosyal medyadaki kişisel boyutu. Oysa ülkemiz medya meseleleri açısından hiç de "harika" bir yıl falan geçirmedi. Parçası olanları da pek hayırla anmıyoruz doğrusu. Tam tersine her anlamda berbat bir yıl geçirdik.

2014'ün son P24 yazısı için tüm yılın medya meselelerini değerlendiren bir yazı yazmaya niyetlendiğimde bunun altından kalkamayacağımı, başlarsam bitmeyen bir tefrikaya döneceğini fark ettim. İç yaralayan, öfkelendiren, isyan ettiren onca gelişmeye karşın tek tük yüzümüzü güldüren , umut veren, içimizi ısıtan medya olayı buldum. Ben de sizlerle medya sektörü çalışanları üzerinden bir değerlendirme paylaşmaya karar verdim. İş değiştirmeler, işten çıkarılmalar, haber peşinde ölen, yaralanan, siyasal iktidar tarafından hedef gösterilen gazeteciler derken medya çalışanlarının durumu bizi makro bir analize götürebilir diye düşündüm.

Önce kişisel olarak olumlu bulduğum gelişmelerden başlayalım. Yıl biterken Ezgi Başaran Radikal'in Genel Yayın Yönetmenliğine getirildi. Artık kağıda basılmayan, epeyce kan kaybetmiş bir gazete için umut verici bir adım. Aslında bu sene birkaç önemli gazetenin Genel Yayın Yönetmeni seçimi mutlulukla karşılandı. Bu seçimlerin en başında Sedat Ergin'in Hürriyet'in direksiyonuna geçmesi vardı.Özellikle Twitter Sedat Ergin'in yeni pozisyonundan ötürü sevinç duyan meslektaşlarının ve okurlarının mesajlarıyla doldu. Bir diğer umut verici adım Cumhuriyet'ten geldi. Cumhuriyet Vakfı, İbrahim Yıldız'ın görevinden ayrılmasının ardından boşalan Genel Yayın Yönetmenliği'ne gazetenin Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer'i getirdi. Cumhuriyet'i anmışken gazete 17 Aralık komisyonu için getirilen yayın yasağına P24 gibi tepki gösteren haber mecralarından biriydi. Cumhuriyet yazıişleri "Reddediyoruz" manşetiyle halkın haber alma hakkını engelleyen bu yasağı tanımadıklarını duyurdu. 2014 yılı içinde gazeteye yeni isimler katıldı. Aydın Engin, Özgür Mumcu, Ahmet Şık, Murat Sabuncu ve Ceyda Karan kadroya girerken Aydın Engin'e itiraz ettiği iddia edilen Mustafa Balbay yazmayı bıraktı.

Medya alanında işten çıkarmalar gayet stratejik boyutta ve politika, yetkeye mesafeyi odak alarak devam etti. Örneğin Star Medya Grubu ve Kanal 24 ile TurkMedya Grubu olarak da Akşam ve Güneş gazetelerini elinde bulunduran hükümete yakın iş insanı Ethem Sancak, Star Medya Yayıncılık Grup Başkanı Mustafa Karaalioğlu, Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert ve Akşam gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ocaktan'ın görevine son verdi. Bu haber epeyce tartışıldı.

Ruşen Çakır, "Gazetecilik Türkiye'de artık muteber bir meslek değil" deyip Vatan gazetesinden ayrıldı ve Habertürk gazetesinde yazmaya başladı. Daha önce görevi sırasında Ece Temelkuran, Bekir Coşkun, Amberin Zaman, Rahşan Gülşan ve Balçiçek İlter'i işten çıkaran Fatih Altaylı HaberTürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği görevinden istifa etti ancak gazetede yazmaya devam etti.

Sözcü gazetesi sürpriz bir biçimde Mustafa Sönmez'in yazılarına son verdi. Hulki Cevizoğlu Yurt Gazetesi ve Kanal Sokak'taki işinden çıkarıldı. Cevizoğlu, Twitter hesabından işten çıkarılma nedeninin Twitter hesabından açıklama yapan Cevizoğlu, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekmeledin İhsanoğlu'nu eleştirdiği için işten çıkarma talimatının Kemal Kılıçdaroğlu'ndan geldiğini yazdı. Star Gazetesi Taha Akyol'un da oğlu olan yazarı Mustafa Akyol ve Sedat Laçiner'in yazılarına son verdi.

Türkiyegazetesi yazarı Balçiçek İlter, polisin sıktığı gaz kapsülüyle yaşamını yitiren Berkin Elvan ile ilgili gazetesinde çıkan habere tepki olarak görevinden ayrıldı. Pelin Batu'nun Milliyet'teki görevine son verildi.

Bizlerin aklında sadece ünlü köşe yazarlarının ismi kalırken Mayıs sonunda Vatan ile Milliyet'in yazı işleri servisinin birleştirilmesine karar verilmesinin ardından Vatan gazetesinden 30 kişiye işten çıkarıldığı tebliğ edildi. Dünya Gazetesi ise finansal sorunlarda 50 gazeteciyi işten çıkardı. Radikal gazetesinin sadece internette yayın yapma kararının ardından gazeteden en az 14 kişi işten çıkarıldı. CNNTürk'te de program departmanından 15 kişinin işine son verildi. Akşam Gazetesi Mayıs ayı sonunda da yaklaşık 30 gazeteciyi işten çıkardı. Yeni Asır TV kapandı, 40 kişi işsiz kaldı. Skytürk360'tan 16 kişi işten çıkarıldı. Medyada tenkisat haberleri görülmeden sessizce geçiştirildi.

İsmi gündeme gelmeyen pek çok muhabir işsiz kaldı. Ancak bunlardan ikisi görünür oldu. Örneğin,Akşam gazetesi Sibel Oral'ı hükümet karşıtı bir tweet atması sebebiyle işten çıkardı. Oral yine Twitter üzerinden "Tweet'ten dolayı beni ihbar ederek işten kovduran ve kovanlara teşekkür ederim; onur duyarım" diye yazdı. Radikal Gazetesi, polis adliye muhabirliğini yapan Fatih Yağmur'u işten çıkardı. Yağmur, Ocak ayında jandarmanın Hatay'da durduğu TIR'la ilgili haberinde Hatay Valisi Celalettin Lekesiz'in Kırıkhan Kaymakamlığı'na TIR'ın "MİT'e ait" olduğunu yazan muhabir olarak biliniyordu. Yağmur, Rıza Sarraf'ın köşkündeki inşaat çalışmasını görüntülediği için saldırıya da uğramıştı. Yağmur, 15 Ağustos'taki tweet'inde "verdiğim rahatsızlıktan ötürü de gurur duyuyorum" diye yazdı.

Sadece yazılı değil görsel basın çalışanları da çalkantılı bir yıl geçirdi. Yavuz Oğhan, Can Dündar, Özgür Mumcu, Mirgün Cabas, Pelin Batu, Koray Çalışkan ve Tuluhan Tekelioğlu, Artı 1 TV'den istifa etti. Toplu istifanın nedeni olarak patronajın "kanalı ben yöneteceğim ısrarı ve bazı programları yayından kaldırmak istemesi" olarak açıklandı. Mirgün Cabas daha sonra CNNTURK'te "Her Şey" adlı haber programını sunmaya başladı. Radikal sadece online'a geçince yazılarını bırakan Cüneyt Özdemir Kanal D Haber Direktörü ve Anchorman'i olarak televizyon dünyasında kendini konumlandırmayı sürdürdü. Enver Aysever'in CNN Türk'teki programı "Aykırı Sorular" yayından kaldırıldı.

Görev yaparken tehdit edilen, fiziksel olarak hırpalanan, yaralanan hatta yaşamını kaybeden haberciler oldu. Sabah Gazetesi'nin muhabirlerinden Erkan Koyuncu Galatasaray takımının antrenmanı takip etmek için gittiği Florya Metin Oktay Tesisleri'nde otomatik demir kapıya sıkışarak ağır yaralandı ve yaşamını yitirdi. Habertürk gazetesi muhabiri Umut Tütüncü Başbakan Erdoğan'ın Kısıklı'daki konutunun önünde korumalardan birinin kendisine yumruk attığını ifade etti. Bakan Mehmet Şimşek Londra'da katıldığı toplantıyı haber yapmak amacıyla izlemek için salonda bulunan Zaman Gazetesi muhabiri Kadir Uysaloğlu'ndan salonu terk etmesini istedi. Bütün bu vakalar çeşitli davaları izleyen, 1 Mayıs'ta ve Gezi olayları yıldönümünde hırpalanan ve yaralan onlarca haberciye eklendi.

Ancak en ürkütücü olanı o dönem cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan'ın Malatya mitingindeTaraf yazarı Amberin Zaman için "Oradan da gazeteci kılıklı bir militan çıkmış, edepsiz bir kadın, 'Müslüman ülkede bunu beklemek zor değil mi' diyor. Haddini bil haddini. Eline vermişler bir kalem, gazete köşesinde yazıyorsun. Çıkarıyorlar seni işte bu malum Doğan grubunun televizyonuna, oradan da saygısızca yüzde 99'u Müslüman olan bu halka hakaret ediyorsun" demesiydi. Öte yandan CNN'deki programda, Çetiner Çetin Ceyda Karan'ın sözlerini çarpıtınca gazeteciye sosyal medya üzerinden bir linç kampanyası başlatıldı. Özellikle kadın gazeteciler politik yetke ve iktidar yanlıları tarafından epeyce hakarete maruz kaldı. Erdoğan'ın daha önce de Nuray Mert, Rengin Arslan, Selin Girit ve Melis Alphan'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda kadın gazeteciyi hedef gösterdiğini biliyoruz.

Sadece Türk değil yabancı haberciler de bu baskıcı atmosferden nasiplerini aldılar. Gezi olaylarının yıldönümünde CNN International muhabiri Ivan Watson, canlı yayın sırasında ekip arkadaşları ile birlikte tartaklanarak gözaltına alındı. Dört yıldır Türkiye'de çalışan Today's Zaman muhabiri Mahir Zeynalov Tayyip Erdoğan'a hakaret içeren bir tweet paylaştığı gerekçesiyle sınırdışı edildi.

14 Aralık Soruşturması ve Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın tüm haber kameraları önünde gözaltına alınmasını ve daha sonra yaşananlara hiç değinmiyorum bile.

Sonuçta bu yazı, medya çalışanlarının 2014 yılını özetlemek için küçük bir denemeydi. Bu seneye bir sıfat bulmayı ve başlıktaki boşluğu tamamlamayı siz okurlara bırakıyorum.