Cüneyt Ünal Gazze'ye gitmek istiyor
GÖZLERİMLE GÖRDÜM BAŞAR'I MUHALİFLER VURDU Başar benim sağ tarafımdaydı. Elinde Handycam kamerası vardı. Başar'ı vuranlar muhaliflerdi. Kendi gözlerimle gördüm. Caddede başka kimse yoktu. Üzerinde gri tişört siyah kot pantolon ve askeri yelek vardı. Başar'ı uyardım. Başar, silah dedim. Ben hareketlendim. Karşısındaki insanı gördüm. Yakın bir mesafeydi. Silah dedim tak diye bir ses. 'Ah! Vuruldum' dedi. Aldım içeriye taşıdım. Göbeğinin sol tarafından vuruldu. Yarası ağırdı. Boynundaki puşiyi çıkartıp yarasına tampon yaptım. Yardım çağırdım. Genç bir çocuk geldi apartmanın önüne. Kim olduğumu sordu? Gazeteci olduğumu arkadaşımın yaralı olduğunu söyledim kendi İngilizcemle. Mümkün olduğunca el kol hareketleriyle anlattım. Elimde hem kendi kameram hem de Başar'ın kamerası vardı. Silahlı bir kişi gelip kameraları aldı. Kalabalığın ters tarafına kaçtı. Halep halkı muhalif güçlerden olduğumu düşünerek saldırdı. Türk gazeteci olduğumu söylememe rağmen tişörtümü arkadan kafama geçirip o bölgeden uzaklaştırarak yumruk ve tekmelerle üstü açık bir pikaba bindirip jandarma karakoluna kadar darp ettiler.