Bu ikiyüzlülüğü bir kenara not ettik...

Hayrettin Karaman'ın ettiği söz bir ayrı dert, Hayrettin Karaman'a karşı sus pus olan "İslamcı erkekler" ayrı bir dert... Bu sözleri bir Hürriyet yazarı sarfetseydi de böyle suskun mu kalırlardı?..

Ben başını örten ama göstere göstere sigara içen bir bayan gördüğümde şöyle bir intibaa kapılıyorum: Sanki farklı olanlara şunu diyor: Siz benim başımı örttüğüme bakmayın, benden ümidinizi kesmeyin, sizinle paylaşacağım daha çok şeyim var”.

Nereye çekseniz oraya gidebilecek ama aslında temelde “kadın” algısıyla ilgili bir problemin dışa vurumu olan bu ifadeler Hayrettin Karaman’ın dünkü “Başörtülü sigara” yazısından.

Kadınlar ya da başörtülü kadınlar konusunda her türlü yorumu yapma hakkını kendinde bulan bağzı “hocaları” gördüğümde ben de şöyle bi intibaa kapılıyorum:

- Bu hocalar başörtülü kadınlar olmasaydı ne yapacaklardı acaba?

İslami meselelerle ilgili o kadar ufuk açıcı çalışmalar, dinin özüne dair o kadar derinlikli ve sarsıcı analizler yapıyorlar (!), İslam dünyasının içinde bulunduğu duruma karşı o kadar kafa patlatıp muhteşem öneriler getiriyorlar (!) ama gel gör ki hiç birisi başörtülü kadınlarla ilgili ettikleri laflardan daha fazla gündem olmuyor. Hay aksi!... 

Keşke kadın meselelerine kafayı taktıkları kadar erkek meselelerine de taksalar da bu dinin sadece biz kadınlara farz olmadığını hep birlikte yeniden idrak etsek. 

***

Başörtülü kadın olmak bu ülkede ne hikmetse Kemalistinden İslamcısına her kesimin sizin üzerinizde söz hakkına sahip olduğunu düşünmesi demek. Üstelik bunu cinsiyet ayırmadan söylüyorum. İslamcı kesimde bu ahkamı özellikle erkekler keserken, diğer kesimde laikçi ablalar başı çekebiliyor. 

Hakikaten merak ediyorum, nedir kardeşim sizin bu başörtülü kadınlarla derdiniz?

Sorgusuz sualsiz niyet okumalar, çarşafıyla şalıyla, giyim tarzıyla uğraşmalar, oraya giremez, buraya çıkamaz, şunu olabilir ama bunu olamaz, onu içemez, bunu diyemez, şöyle gezemez, böyle düşünemez. Hep bi ayar verme çabası. 

Bu memleketin şamar oğlanı biz miyiz yahu?

Solcusuyla ayrı uğraş, sağcısıyla ayrı uğraş, hocasıyla bi ayrı uğraş. 

Kim nereden alıyor bu hakkı ve haddi anlamak mümkün değil. 

*

Bakın şimdi tane tane anlatıyorum…

Başörtülü kadın, her ne kadar görüntüsü itibariyle toplumsal bir kesimi ve bir inanç biçimini temsil ediyor görünse de senin, onun, ötekinin olduğu kadar bireydir. Dolayısıyla düşünebiliyor, okuyabiliyor, okuduğunu anlayabiliyor, kendini ifade edebiliyor hatta inanmazsınız itiraz da edebiliyor...

Açın bakın sosyal medyayı, dün Hayrettin Karaman’ın çirkin ifadelerine ne tepkiler geldi. 

Yani özetle hacılar, paniğe gerek yok. 

Başörtülü ya da başı açık bir kadının dışarıda sigara içip içmemesi kendi bireysel kararı ve özgürlüğüdür. Onun bir aklı var, iradesi var ve bu doğrultuda bir seçimi var. Sen hoş bulursun, bulmazsın bu seni bağlar. 

Hatta hoş bulmadığını ifade etmenin ötesine geçerek sigara içen başörtülü kadınlar hakkında öyle bir zanda bulunursun ki Allah muhafaza bu su-i zan seni hem bu dünyada hem öbür dünyada bağlar. 

*

Toparlayacak olursam; vallahi bunaldık! 

Başörtülü kadınlar üzerinden gündeme gelme çabalarından da, başörtülü kadınlar üzerinden düşmanını dövme gayretlerinden de, İslam dini sadece başörtülü kadınlara farzmış gibi Müslüman erkekleri hep görmezden gelen hocalardan da, başörtülü ya da başı açık hiç farketmez; kadınların sürekli ne yapması gerektiğini söyleyen erkeklerden de bıktık, yıldık artık

HAMİŞ: Hayrettin Karaman’ın sigaradan yola çıkarak başörtülü kadınlara yaptığı bu çirkin yakıştırmaya tepki verme konusunda camianın kadınları yalnız kaldı. Benim için çok da şaşırtıcı değildi ama bu sözleri misal bir Hürriyet yazarı sarfetseydi kıyamet kopardı değil mi? Bu ikiyüzlülüğü de bir kenara not ettik. 

Yorumlar 14 yorum