Star Gazetesi'nde şoke eden ayrılık!
Mustafa Karaalioğlu bile duyduğunda şaşırıp kaldı. İkna etmeye çalıştı ama...
Hidayet Şefkatli Tuksal, Star'da Başbakan Erdoğan'a kimsenin yapmaya cesaret edemediği eleştirileri yapan isimdi.
Bu sürpriz ayrılığın perde arkasına dair son yazısında ipuçları vermedi.
Ancak şu satırları ilginç:
“İnsanlara yapıştırılan etiketler bir kara delik gibi, söylediğimiz her şey o kara delik tarafından yenip, yutuluyor.”
BU YAZISI SORUN MU OLDU?
HAK SİLLESİNİN SADASI YOKTUR
Hidayet Şefkatli Tuksal'ın genel seçimlere gidilirken aniden ayrılma kararı alması akıllara en son 21 Ocak'ta yazdığı "Hak sillesiyle uyarıyorum!" yazısı geldi.
Yazıda Başbakan Erdoğan için şu çarpıcı satırları yazmıştı:
"Başbakanın her yaptığını alkışlamak, apaçık yanlışlara dahi konjonktürel, politik vs. gerekçeler üreterek destek olmak, sözümü hiç sakınmayacağım, bir tür yalakalıktır. Başbakanın hiddetinden çekinip, hem onu hem kendilerini hem de ülkenin selametini tehlikeye sokanları, herkesin hatırlaması geren bir dize ile uyarıyorum:
“Hak sillesinin sadası yoktur!
Bir vurdu mu, devası yoktur!”
İnşallah bu devasız duruma düşmeyiz!
Hidayet Şefkatli Tuksal medyada geniş yer bulan bu yazısından 3 hafta sonra Star Gazetesi'nden ayrılık kararı aldı. Haliyle akıllara "Başbakan Erdoğan rahatsız olup istifasını mı istedi" soruları geldi.
İlginç olan bir diğer noktada Tuksal'ın, Yeni Akit'ten "sürpriz" şekilde ayrılan Sibel Eraslan'ın Star Gazetesi ile anlaştığı bir dönemde gazeteye veda etmesi oldu.
Hidayet Şefkatli Tuksal'ın bu "sürpriz" gidişi spekülasyonlara sebep olacak kuşkusuz ancak o vedasında ayrılığa dair hiçbir ipucu vermiyor.
Ayrılık kararını şöyle aktarıyor:
"Köşe yazarlığı serüvenine başlarken iki yıl önce, bunun ne kadar süreceğini bilmiyordum gerçekten. Hatta dün bile, bugün sabah kalkıp, bu işi bitireceğimi bilmiyordum. Ama sabah kalktım ve rüyamı anımsadım. Rüyamda bir arkadaşıma şöyle diyordum: “İnsanlara yapıştırılan etiketler bir kara delik gibi, söylediğimiz her şey o kara delik tarafından yenip, yutuluyor.
Rüyamla ne ilgisi var bilemiyorum ama ben sabah kalktıktan bir iki saat sonra, kendimi bu kararı almış buldum.
(...) Mustafa Karaalioğlu’yla görüştüğümüzde o da çok şaşırdı ve derdimi anlamaya çalıştı. Derdimi anlatabildiğimi sanıyorum, eğer kararımdan vazgeçersem gene star’a dönmeye söz vererek onu ikna ettim. Salı-Perşembe yazma sancılarımdan biri tutarsa, açıkgörüş sayfasından sizlere seslenmeye devam edeceğim.
(...)
Her veda bir sızıdır, bilirsiniz. Yazımın sonuna geldiğim şu anda bu sızıyı daha derinden hissediyorum. Ancak yeni çalışmalarımla bu sızıyı yeneceğimi ve sizlere de kendimi affettireceğimi umuyorum. Yeniden görüşmek üzere.
Yazının tamamı için