MEDYA KÖŞESİ

Enver Aysever, Birgün'den ayrıldı

BirGün yazarı Enver Aysever, "Artık benim bu gazetede kalıcı olmam söz konusu değil" diyerek okurlarına veda etti.

Enver Aysever, Birgün'den ayrıldı
6 Nisan tarihli “Cihangir’in Liberal Çocukları(!)” yazısına kendi gazetesinden de tepki alan BirGün yazarı Enver Aysever, "Artık benim bu gazetede kalıcı olmam söz konusu değil" diyerek okurlarına veda etti.

Enver Aysever/BİRGÜN

Birgün'e sorular ve geçici veda

Geçen gün BirGün imzalı bir yazı kondu gazeteye. Beni ilgilendiren metnin bütünü değil. Hemen girişi. Yazı benim liberal cemaatle ilgili satırlarıma yönelik baskılara karşı bir açıklama niteliği taşıyordu. Ancak öyle bir açıklama olmuş ki, artık benim bu gazetede kalıcı olmam söz konusu değil. Yazıda bana yönelik ‘cinsiyetçi ve totalcı dil’ değerlendirmesi yapılmış. Demek ki BirGün gazetesi bu türden ayrımcılık yapan bir adama yazı yazdırmış bugüne dek ve yanlış yapmış... Öyleyse bana da eyvallah demek düşer.
BirGün’e olan inancım gereği bir kaç soruma yanıt alarak elveda demek istiyorum.... (Eğer bir adama böyle suçlama yapılıyorsa hem onun geçmişinden kuşku duymak gerekir, hem de sorularına yanıt vermek...)
SORULAR;
1- Gazetenizde yazmaya başladığımdan beri ülkedeki sosyalist hareketin, demokratikleşme taleplerinin dillenmesi aşamalarında hangi cinsiyetçi, ayrımcı yazımı, tavrımı gördünüz?
2- 12 Eylül faşizmini belgesel olarak çeken sevgili Cahit Akçam ve arkadaşlarının özenli çalışmasını ekrana taşıma sürecinde  eşitlik, kardeşlik ve özellikle Kürt çocuklarına yönelik hangi zaafıma rastladınız? (O belgeseli yayınlamak, o kişileri ekrana çıkarmak ve ses olma becerisini göstermek yeterince değerlendirme olanağı sağlar zaten..)
3- Gazetemiz yazarlarını ekrana taşıdığım zamanlarda, zorlu yayıncılık süreçlerinde özgürlük dışı/ayrımcı/toptancı en ufak bir tutumumu gördünüz mü?
4- Söz konusu olan yazımı okuduğunuzda yazıda eleştirilen konularda, beni eleştirenlerin dikkat çektiği türden faşist bir tutum takınacağımdan en ufak bir kuşku duydunuz mu?
5- Gazetemizin okurları, BirGün adına düzenledikleri kampanyada beni aralarında görmek istemişlerdi. Görev bilip gittiğimde, okur gözünde ve yönetim açısından gazetenin çoğulcu, demokrat, solcu algısının dışına taşan herhangi bir davranışıma rastladınız mı?
6- O yazıyı bahane edip, esasen BirGün’e saldırmak isteyen büyük bir çevrenin olduğunu bildiğiniz halde, nasıl olup da bu baskılara direnemediniz? Makul eleştiri ölçülerini aşan bu saldırılara niçin boyun eğdiniz?
7- Reha Mağden öykü yarışmasında faili belli bir büyük etik sorun yaşanmışken, o şahsı okura deşifre etmeyecek kadar duyarlı davranmayı başarabildiğiniz halde, salt bir yazıdan ötürü gerçekleşen liberal linç kampanyasında niçin dengeli bir tutum takınmadınız?
8- Samimi okurların da, sizin de, kimliğimi gayet iyi bildiğiniz halde benim cinsiyetçi, otoriter bir tutumda olduğum savlarına inanmış gibi görünüp, buradan ayrıldığımda vicdanen rahat olacak mısınız?
9- Twitterci, facebookçu, blogcu, yani internet dedikocusundan öte yaşamda hiçbir etkinliği olduğunu tahmin etmediğim kişilere kulak asarak özgür yayıncılık yapılacağına inanıyor musunuz?
10- Yukarıdaki soruların yanıtlarından kuşku duymuyorum elbette. Hal böyleyken birileri kendini yargıç ve bilgiç yerine koyarken siz de onlar gibi davranarak yanlış yapmadınız mı?
ÖZLÜ OKUR YAKLAŞIMI
Yaygaracılar dışında pekçok okurun varlığını gelen e-maillerde hissettim. Destek olanlara teşekkür ederim. Bir hanım; “Sizin söz ettikleriniz 1 Mayıs’larda biz dayak yerken, bu anı kaçırmamalıyım diye fotoğrafımızı çekenlerdir.” diye durumu özetlemiş. Üstüne diyeceğim birşey yok. Kendimi o okurlara emanet edip ayrılıyorum. Arkamdan dedikodu yapmaya izin verilirse eğer, eminim onlar gereğini yapacaktır.
Burada çok dost edindim. Dostluğum ve okurluğum sürecek.
Hoşça kalın.

NOT: Gazeteyi bırakmamam için bana öğüt veren yazar dostlara da teşekkür ederim. Ancak o yazı orada durdukça ve çok şükür sicilim ortadayken yüzsüz biçimde yazmaya devam edemezdim. Söyleyecek sözümüz tükenmedi elbet ama hem kendime saygıdan hem de BirGün’e zarar vermemek için gidiyorum. Umarım koşullar değişir, yine buluşuruz. Buna BirGün okuru ve editörlerin yanıtları yön verecektir....

Yorumlar